Türkiye, Orta Doğu’daki nüfuzunu artırmak için İsrail’e baskı yapıyor
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karabağ ve Libya’ya “girme” eylemlerine işaret ederek, İsrail’i tehdit etti.
İsrail ise, Saddam Hüseyin’i örnek göstererek, İsrail’i tehdit eden bir adamın başına neler gelebileceğini ima etti.
Erdoğan’ın, Artsakh’taki 44 günlük savaşta Türkiye’nin Azerbaycan’a yardım etmiş olduğu anlamındaki açıklaması, Bakü’nün de hoşuna gitmedi.
Siyaset bilimcisi Hrant Mikayelyan, Türkiye ile İsrail’in çıkarlarının giderek daha zıt hale geldiğine inanıyor.
“Bir yandan Türkiye ile İsrail arasındaki ekonomik ilişkilerin yüksek düzeyde kaldığını, diğer yandan siyasi ilişkilerin sürekli gergin olduğunu görüyoruz.
Bunu hem büyük jeopolitiğin bir yansıması, hem de Erdoğan’ın Türkiye’nin iç işlerine etkisi olarak değerlendiriyorum.
Yani İslam teması üzerinden oynayarak, Ortadoğu’daki nüfuzunu güçlendirmeye çalışıyor.
Bunu ise, bölgedeki çatışmaları kullanarak yapabilmek için İsrail’in bastırılması gerekiyor.”
Türkiye Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin Libya ve Dağlık Karabağ’da olduğu gibi İsrail’e de “girebileceğini” açıkça ifade etti.
“Biz çok güçlü olmalıyız ki, bu İsrail, Filistin’e bu akara makarayı yapamasın.
Biz nasıl Karabağ’a girdiysek, nasıl biz Libya’ya girdiysek, bunun benzerini aynen onlara da yaparız.
Yapmamak için hiçbir şey yok.
Sadece biz güçlü olmalıyız ki, bu adımları da ne yapalım, atalım.”
Erdoğan’ın açıklamasına yanıt gecikmedi.
İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz, X sayfasında, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eski Irak Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin’in fotoğraflarını yayınlayarak şunları yazdı: “Erdoğan, Saddam Hüseyin’in izinden gidiyor ve İsrail’e saldırı tehdidinde bulunuyor.
Orada neler olduğunu ve nasıl bittiğini hatırlasın.”
Türkiye ve Erdoğan karşıtlığıyla tanınan Hollanda’nın aşırı sağ “Özgürlük” partisinin başkanı Geert Wilders, Erdoğan’ın açıklamasına yanıt verdi.
“İslami-faşist Erdoğan İsrail’i işgal etme tehdidinde bulunuyor.
Bu adam tam bir çılgın.
Türkiye NATO’dan atılmalıdır.”
Bakü de, Erdoğan’ın Artsakh’ta 44 gün süren savaşa Türk tarafının katıldığı yönündeki itirafına yanıt verdi.
Azerbaycan Savunma Bakanlığı yaptığı açıklamada, “Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin yeniden tesisine ilişkin askeri operasyonlara, herhangi bir ülkenin ordusunun katılımına ilişkin açıklamaların hiçbir dayanağı yoktur.”
Azerbaycan tarafına göre 44 gün süren savaşta “Türkiye ve Pakistan, Azerbaycan’a siyasi destek sağladı.”
Savaş öncesinde ve sonrasında Ermeni tarafı, Azerbaycan’ın Artsakh’a yönelik saldırısına Türk Silahlı Kuvvetlerinin katılımına ilişkin çeşitli somut deliller sundu.
Bu konuda Hrant Mikayelyan, Türkiye’nin saldırgan bir ülke olduğunu, Erdoğan’ın itirafına gerek olmadığını, üstelik Türkiye olmadan Azerbaycan’ın savaşta başarılı olamayacağına dair pek çok kanıtın bulunduğunu iddia ediyor.
Siyaset bilimci, Erdoğan’ın hâlâ Hamas’ı desteklediğini ve yeni açıklamasının daha fazla destek olabileceği yönünde olduğunu düşünüyor.
Siyaset bilimciye göre, ABD seçimlerle meşgulken, Erdoğan bu bölgedeki sorunları kendi lehine çözmeye ve İsrail’e “kötü bir barışı dayatmaya” çalışıyor.
Hasan Ruhani ve Dışişleri Bakanı Abdullahian’ın uçak kazasında ölmesinin ardından İran’da oluşan durum ve İsrail devletinin zayıflaması da buna katkıda bulunuyor.
Siyaset bilimciye göre İsrail’deki yetkililer şu anda sorunu askeri güçle çözebileceklerini düşünüyor, fakat Erdoğan, İsrail’in kazanamayacağı bir durum yaratırsa belki İsrail’e “kötü bir barış” dayatabilirler.
“İsrail, Filistin meselesini kapatmak, Filistin’i tamamen kontrollü bir özerkliğe dönüştürmek ve Gazze’yi yerel halktan temizlemek istiyor.
Türkiye ise 1967 sınırlarında bir Filistin devleti yaratmak istiyor ki, bu da İsrail’in önemli topraklardan vazgeçmesi anlamına gelecek.
Ayrıca Türkiye, Filistin topraklarının, yani Gazze ve Ürdün’ün Batı Şeria’sının kara bağlantısı olduğunu, yani İsrail’i ortadan böldüğünü beyan ediyor, işte bundan bahsediyoruz.”
İsrail konusunda İngiltere ile ABD’nin çıkarları örtüşmüyor, Türkiye için ise bunu söylemek mümkün değil.
Hrant Mikayelyan, İsrail’in Azerbaycan’ı aktif olarak silahlandırmasına ve düzenli olarak ortak askeri tatbikatlar yapmasına rağmen, Ankara’nın, ihtiyaç duyması halinde Azerbaycan ile İsrail arasındaki çatışmayı tırmandırabileceğine inanıyor.
