Türkiye BRICS’e katılmak için başvuruda bulundu. İktidardaki “Adalet ve Kalkınma” partisinin Türkiye’deki resmi temsilcisinin doğruladığı haber, uzmanların da ilgi odağında.
Resmi Ankara ne ölçüde pragmatik ve makul alternatifler politikası izliyor, olası BRICS üyeliği Türkiye’ye ne getirecek, Batı ile ilişkileri ve Türkiye’nin NATO’daki konumunu nasıl etkileyecek? Benzer birçok soru var. Brüksel’de “Armenpress” muhabiri, Türkiye’nin bu kararını analiz eden Türkiye ve ABD’den uzman ve siyaset bilimcilerle görüştü.
Köşe yazarı ve siyasi analist Murad Yetkin’e göre BRICS, Avrupa Birliği gibi henüz yerleşik ve yerleşik ticaret kurallarına sahip, tamamen kurumsallaşmış bir organizasyon değil. “BRICS’in siyasi veya askeri bir bileşeni yok. Örneğin Amerika’nın Asya’da Çin’e karşı en önemli ortağı olan Hindistan, Çin’le birlikte BRICS’in kurucu üyesidir.” dedi. Siyasi analist, Türkiye’nin böyle bir hamlesinin siyasi değil ekonomik bir hedef taşıdığını vurguluyor.
Siyaset bilimci, Türkiye gibi coğrafyaya sahip bir ülkenin ticari ve diplomatik ilişkilerini aktif tutması gerektiğini belirtti.
İstanbul Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Genger Özcan’a göre Türkiye’nin BRICS’e olası üyeliği, Türkiye’nin dış politikasında önemli değişikliklere yol açacak bir gelişme olarak değerlendirilebilir.
Türk profesör, Erdoğan hükümetinin son 10 yılda ABD ve AB üye ülkeleriyle ilişkileri sürekli eleştirdiğini vurguluyor. İsrail’in Gazze’ye askeri operasyonlara başlamasının ardından ABD ve Avrupa ülkelerinin Filistin’e karşı ilgisizliği bu eleştirilerin daha da sertleşmesine neden oldu.
Ancak Özcan’a göre Türkiye’nin aynı politika ve tutumunda pek çok çelişki var.
Barış ve Demokrasi Enstitüsü uzmanlarından Christopher Mott’a göre Türkiye’nin mevcut stratejisi, farklı yönlerdeki fırsatlarını aynı anda en üst düzeye çıkarmak gibi görünüyor.
Mott, Türkiye’nin olası BRICS üyeliğinin bazı NATO üyeleri arasında kırgınlığa yol açacağını ancak Türkiye’nin Karadeniz’e erişimi kontrol etmesine olanak tanıyan coğrafi konumunun kendisine yönelik herhangi bir öfkenin çok ciddi olmayacağı anlamına geldiğinden emin.
Türk gazeteci, Rus uzman Muhdan Saghlam, Türkiye’nin böyle bir girişimde bulunmasında iki öncelik görüyor: BRICS, yeni Kalkınma Bankası’ndan kredi alma fırsatı sunabileceği gibi, Çin’den de yatırım çekme fırsatı sağlayabilir. uzmana göre bu, dış politikada ciddi bir atılım anlamına gelmiyor, sadece G-20’ye alternatif olduğunu iddia eden bir platforma işaret ediyor. Sağlam, Batı’nın bu gelişmeyi yakından takip ettiğini ve Türkiye’nin BRICS’e katılım başvurusunun kendileri için sürpriz olmadığını, Türkiye’nin bu konuyu sık sık gündeme getirdiğini ifade etti.
“Türkiye’nin BRICS’e üyeliği, Türkiye-Rusya ilişkilerinde yeni bir diyalog ortamı yaratıyor ve iki ülke halihazırda sık sık görüşüyor. Rusya, Türkiye’nin NATO ve AB’ye alternatif olamayacağını biliyor, olmak da istemiyor. “Resmi Moskova, yeni platformda Türkiye ile birlikte dengeleyici aktör olmaya önem veriyor.” dile getirdi.