Son yıllarda Güney Kafkasya’da kanalların engellerinin kaldırılması konusunda oldukça fazla faaliyet var ve bu bağlamda sözde “Zangezur Koridoru” konusunun birden fazla merkezden gündeme gelmesi bir yanda Azerbaycan ve Türkiye’nin talepleri var, diğer yanda Rusya-İran ilişkileri de aynı konuda öne çıktı.
“Bu çatışan çıkarlar formatında amaç, konumlarının herkes tarafından güçlendirilmesidir. Son döneme bakacak olursak, konunun yeniden canlandığı, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın İran’a yaptığı ziyarette kaydedildi. İran’ın dini lideri Ali Hamaney, toplantıda İran açısından şu açıklamayı yaptı: ‘Zangezur Koridoru’ projesi de Ermenistan’ın çıkarına değildir. Daha sonra Azerbaycan ve Rusya’da bir hareketlilik yaşandı. Bu özellikle Rusya Devlet Başkanı’nın Azerbaycan ziyareti sonrasında yapılan açıklamalara ve Sergey Lavrov’un meşhur açıklamasına gönderme yapıyor. Bütün bunların ardından İran’ın farklı düzeylerdeki aktivasyonu da kaydedildi ve Tahran’ın konuya keskin yaklaşımı bir kez daha teyit edildi.” dile getirdi.
Petrosyan’a göre, Azerbaycan ve Türkiye’nin Eylül 2023’ten bu yana “koridor” konusunda benimsediği yeni taktikler bağlamında, farklı oyuncuların konumlarının nasıl çatıştığına tanık oluyoruz.
“Türkiye ve Azerbaycan’ın ortak tutumuna göre Nakhicevan ile Azerbaycan arasındaki o proje veya bağlantının hangi ülkenin topraklarında ve kimin kontrolünde gerçekleştirileceği onlar için zaten ikincildir. Şimdi jeopolitik rekabetin sonraki tezahürlerinin nasıl kaydedildiğini görüyoruz. Rusya Federasyonu, Ukrayna cephesindeki sorunları ve Güney Kafkasya’daki olası zorlukları dikkate alarak, 9 Kasım belgesini yeniden canlandırarak, kendisine ayrılan fırsat ve yükümlülükleri sunarak, ablukanın kaldırılması konusunu bir kez daha gündeme getirmeye çalışıyor. Öte yandan İran tarafının, Ermenistan topraklarından geçecek herhangi bir “koridorun” İran için kabul edilemez olduğunu, çünkü bunun bir ulusal güvenlik meselesi olduğunu vurgulayarak Rusya’ya nasıl karşı koymaya çalıştığı da görülüyor.” dedi.
Analiste göre, ablukanın kaldırılmasına ilişkin son kararlarda Rusya ve İran’ın çıkarları çatışıyor; her iki ülke de Güney Kafkasya’daki konumunu kendi konumuyla güçlendirmeye çalışıyor.
İran’ın Ermenistan Büyükelçisi Mehdi Sobhani’nin “Zangezur Koridoru” hayalini kuranların kendileri için bir hayal olarak kalacağı yönündeki görüşüne de değinen analist günümüz dünyasında hiçbir şeyin göz ardı edilemeyeceğini ancak şu anda ‘Zangezur Koridoru’ meselesini çözecek güç seçeneklerinin çok sınırlı olduğunu vurguladı.
Açıklama ve söylemlere gelince, şu anda süreçler ağırlıklı olarak siyasi-propaganda ve diplomatik boyuttadır, çünkü bu, zorla çözmeye çalışmak için yeterli hukuki dayanağın bulunduğu bir sorun değil. Şu anda Rus tarafının kanalların açılması konusunu yeniden gündeme getirmesinin belli hedefleri var. Bu, Rusya’nın konumunu güçlendirmeye yönelik bir adım olduğu kadar, diğer yandan Rusya’nın bölgedeki çıkarlarını ilerletmek ve çözüm üretebilecek çözümlere ulaşmak için bazı kaldıraçlara sahip olduğu konusunda Ermeni tarafına kesin bir uyarıdır ve diğer müttefiki Azerbaycan’ın çıkarlarına fayda sağlıyor. İşte bu noktada, aynı sorunu dile getirerek kendi konumunu güçlendirmeye yönelik adımlar atmaya çalışan İran tarafı öne çıkıyor.” şeklinde konuştu.
Ona göre şu anda askeri operasyonlardan bahsetmek için bir neden yok, partiler sadece siyasi ve propaganda alanlarında birbirleriyle ilgileniyor, kâr elde etmeye çalışıyor.