Türkiye’de siyasi muhalifler keyfi baskıya maruz kalıyor
Alman hak grubu PRO ASYL tarafından hazırlanan yeni bir raporda, Türk hükümetinin, insanları terörizm suçlamalarıyla keyfi olarak yargılayarak, siyasi muhalefeti susturmak için yargı sistemini kullandığı belirtiliyor.
Rapor, hükümetin yolsuzluk ve insan hakları gibi hassas konulardaki siyasi muhalifleri hedef almak için belirsiz ve geniş yorumlanmış terörle mücadele yasalarını nasıl kullandığını ayrıntılarıyla anlatıyor.
“Türkiye’de yargı sisteminin durumu hakkında. Siyasi Bağlantılı Ceza Davalarında Hukuki Belirsizlik” başlıklı 140 sayfalık rapor, siyasi amaçlı yargılamaların hukukun üstünlüğünün temel standartlarını karşılama konusunda nasıl başarısız olduğunu ve sanıkları adil yargılanmaktan nasıl mahrum bıraktığını vurguluyor.
Güvenlik nedeniyle isimlerini gizli tutan iki Türk hukuk uzmanı tarafından yazılan rapor, avukatlarla yapılan görüşmelere, Türk ve Avrupa mahkemelerinin kararlarının analizine ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Avrupa Konseyi gibi uluslararası kuruluşların raporlarının incelemelerine dayanıyor.
Raporda, 2016’daki başarısız darbe girişiminden bu yana derinden zarar gören yargının, artık bağımsız çalışmadığı belirtiliyor.
Hükümetin aleyhine kararlar veren hâkim ve savcılar cezalandırılırken, hükümet yanlısı kararlar terfilere yol açıyor.
PRO ASYL’nin araştırması, özellikle terörizmle ilgili olanlar olmak üzere, keyfi suçlamaların, olaylarla terör örgütleri arasında iddia edilen bağlantılardan habersiz olsalar bile, halka açık gösterilere katılan kişilere karşı sıklıkla kullanıldığını gösteriyor.
En savunmasız gruplar arasında, Türkiye’den Almanya’ya sığınmacıların en büyük bölümünü oluşturan Kürtler yer alıyor.
Yalnızca 2024 yılının ilk yarısında, Federal Göç ve Mülteciler Dairesi (BAMF), çoğu Kürt olan Türk vatandaşlarından yaklaşık 16.000 sığınma başvurusu kaydetti.
Raporda ayrıca Gülen hareketine yönelik insan hakları ihlallerinin devam ettiği belirtiliyor.
Gülen hareketi, Türk hükümeti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından, başarısız darbeyi organize etmekle suçlanıyor ve “terör örgütü” olarak etiketleniyor, ancak hareket, darbe girişiminde veya herhangi bir terör faaliyetinde yer aldığını reddediyor.
Hapsedilen binlerce kişiye ek olarak, Gülen hareketinin pek çok takipçisi de hükümetin baskısından sakınmak için Türkiye’den kaçmak zorunda kaldı.
PRO ASYL, Alman BAMF’a, Türk mahkemelerindeki sistemik suiistimalleri yansıtacak ve siyasi sığınmacılara daha iyi koruma sağlayacak şekilde Türkiye’ye ilişkin yönergelerini gözden geçirmesi çağrısında bulunuyor.
Belgelenen siyasi zulme rağmen Almanya’nın Türk vatandaşlarına yönelik sığınma sağlama oranları düşüyor.
Rapor, Almanya’nın sığınma politikasında değişiklik yapılmadığı ve Türkiye’nin yargısal eksikliklerinin farkına varılmadığı sürece, Türkiye’de siyasi zulümden kaçan kişilerin adil olmayan yargılamalar ve uzun hapis cezalarıyla karşı karşıya kalmaya devam edeceği uyarısıyla son buluyor.