Bakü İran’a karşı çıktığı sürece NATO, Ermenilere yönelik etnik temizliğe göz yummaya hazırdır. The American Conservative dergisinin makalesinde bahsediliyor.
Makalede şu ifadelere yer verildi:
“İki yıl önce Azerbaycan, 1990’lardaki Yogoslav savaşlarından bu yana en kötü ahlaki temizlik vakalarından birini gerçekleştirdi. Silahlı kuvvetleri birkaç gün içinde Dağlık Karabağ’ın Ermeni yerleşim bölgesinin kontrolünü ele geçirdi ve 120 bin Hıristiyan Ermeniyi yüzyıllardır yurtları olan ülkeyi terk etmeye zorladı.
Eylül ayının son haftasında ABD’nin Ermenistan Büyükelçisi Kristina Kvien’in Azerbaycan’daki savaşta şehit olan Ermenileri anma törenine katıldığı zamana gelelim․ ABD Büyükelçiliği bir açıklama yayınladı:
“ABD, evlerini ve geçim kaynaklarını kaybedenlere yardım sağlamak için Ermenistan Hükümeti ile birlikte çalışmaya kararlıdır.”
Ancak yaklaşık bir hafta sonra NATO’nun Bakü’ye üst düzey bir heyet göndermesi üzerine bu tür duyguları ciddiye almak zor. Bu toplantılarda NATO’dan yapılan açıklamaya göre, “Azerbaycan ile savunma eğitimi, birlikte çalışabilirlik, istikrar ve savunma yeteneklerinin geliştirilmesi konularına özel olarak odaklanan yeni bir işbirliği çerçevesi” tartışıldı.
Azerbaycan, Dağlık Karabağ ihtilafının tarihini kendi amaçları doğrultusunda sürekli olarak çarpıttı ve NATO heyetinin ziyareti sırasında da aynısını yapması şaşırtıcı değil.
NATO ile Azerbaycan arasındaki gizli anlaşma, uzun süredir ortak “değerler” ve “insan hakları” gibi kibirli söylemlerin ardına gizlenen NATO’nun gerçek öncelikleri konusunda hiçbir şüpheye yer bırakmıyor. Ancak Washington’un Ermenistan’a yönelik ahlaki açıdan iğrenç politikasını anlamak oldukça kolaydır. Ermenistan’ın kendi iradesiyle merkez üssünde olduğu İsrail ile İran arasındaki çatışma.
İsrail’in Azerbaycan’ın etnik temizliğini organize etmedeki rolü Washington’da göz ardı ediliyor, ancak Haaretz’in Netanyahu rejiminin “Dağlık Karabağ’da Azerbaycan’daki tüm etnik temizliğe damgasını vurduğunu” kabul ettiği İsrail’de bu bir sır değil.
İsrail’in, İran’la yürüttüğü gizli savaşta ileri karakol olarak Azerbaycan’a verdiği stratejik önemin, Ermenilerin canı ve egemenliği pahasına sürdürülmesi üzüntü vericidir.”