Yunanlılar ve Ermeniler aynı ataya sahip
Bilim insanları Yunanlılar ve Ermeniler arasında kadim bir ortaklığı doğruladı
Bugün, dünya nüfusunun %40’ı Hint-Avrupa dillerini konuşuyor, ancak bunları konuşan halkların erken tarihi hala yeterince anlaşılmış değil.
Batı Avrasya bozkırlarından gelen insanların torunları oldukları açık olmakla birlikte, tam olarak ne zaman birliklerinin çöktüğü, hangi gruplarda ve nasıl evrimleştikleri bilim insanları arasında hararetli bir tartışma konusudur.
Yeni bir çalışmada, Eske Willerslev’in grubu, sorunun genetik tarafını inceledi ve birçok ilginç şey keşfetti.
Uluslararası bir genetikçi ekibi, MÖ 3200 ile 100 yılları arasında Akdeniz ve yakın bölgelerde yılları arasında yaşamış insanlar arasında 314 genom inceledi.
Elde edilen sonuçlar daha sonra dünyanın farklı bölgelerindeki modern insanların genomlarıyla karşılaştırıldı.
Ayrıca 224 antik iskelet kalıntısı da stronsiyum izotop oranları açısından incelendi.
Bunlardan kişinin doğduğu yerde mi öldüğü yoksa göçmen mi olduğu anlaşılabilir.
Yeni veriler, Hint-Avrupalıların erken tarihi hakkında var olan bir dizi hipotezin doğruluğunu, ancak karşıt versiyonların yanlışlığını ortaya koydu.
Özellikle İtalyanların ve Keltlerin atalarının, ayrıca Yunanlıların ve Ermenilerin atalarının aynı grup olduğu tespit edilmiştir.
Makalenin metni ve sonuçları bioRxiv.org web sitesinde yayınlanmıştır.
Genetikçiler, Akdeniz ve çevre bölgelerde yaşayan Hint-Avrupalı halkların iki ayrı ata grubuna sahip olduğunu ortaya koydular.
Naked Science’ın haberine göre İtalya, İspanya ve Fransa’nın yerli (beyaz) nüfusu Bell Baker kültüründen (MÖ 2800-1900) gelmekte olup, onların atalarının da bozkır insanları olmakla birlikte, Batı Avrupa’ya M.Ö. 2800 yılından önce geldiler.
Ancak antik Yunanlılar ve Ermeniler, Avrasya bozkırlarından gelen ikinci, daha sonraki bir Hint-Avrupa göç dalgası olan Yamnaya kültüründen (MÖ 3300-2600) türemiştir.
Yeni çalışmayı hazırlayanlar, Gürcistan’daki Ermenilerin Trialeti kültürüyle bağlantılı olup, Transkafkasya’ya M.Ö. III. binyılın sonlarında ulaştığını iddia etmektedir.
Bu insanlar, o zamandan beri orada yaşayarak, uzun süreli bir göçe girişmemektedir.
Diğer Hint-Avrupalı halklara nazaran genetik olarak eski Ermenilere daha yakın olan Yunanlılar, modern Yunanistan topraklarına göçlerini daha geç, M.Ö. 1800-1700 yıllarında tamamlamışlardır.
Dahası, Antik İtalya’nın güneydoğu Adriyatik kıyısının nüfusu, genetik olarak Ege kıyısındaki Miken dönemi Yunanlılarıyla neredeyse aynıdır.
M.Ö. II. binyılda deniz yoluyla İtalya’nın dış bölgelerine ulaştıkları açıktır.
Yeni tablo, erken dönem Hint-Avrupalılara ilişkin bilgimizi önemli ölçüde genişletti.
Danimarkalı dilbilimci Holger Pedersen, daha 1924 yılında, Ermenicenin Antik Yunancaya en yakın dil olduğunu tespit etmesine rağmen, bu sonuçlar günümüze kadar sürekli tartışılmıştır.
Şimdi Pedersen’in haklı olduğu ve Transkafkasya halkının, Antik Yunanlıların en yakın akrabası olduğu ortaya çıktı.
Şimdiye kadar, bu bölge ile Miken Yunanistanı arasında yakın bir bağlantıya dair net bir ifade, bilimsel literatürden ziyade, Argonotların antik Yunan mitinde bulunabiliyordu.
Genetik veriler, Antik Yunanlıların en yakın akrabalarının Hint-İranlılar olduğu tezine son vermektedir.
Ayrıca yeni veriler, dilbilimcilerin bilinen İtalyan-Germen hipotezinin doğru olmadığını ortaya koydu.
Buna göre, eski Romalılar, Sabinler ve diğer İtalyan kabileleri, Cermen kabileleriyle aynı ata grubuna sahipti.
Artık İtalyan-Kelt ve Cermen halklarının atalarının, Kelt ve İtalik halklarının atalarından önemli ölçüde daha önce ayrıldığı açıktır.
Başka bir dilbilimci grubunun İtalyan-Kelt hipotezinin doğru olduğu ortaya çıktı.