Rusya kalan iki müttefikinden birini kaybetmenin eşiğinde
Rusya, kalan iki müttefikinden biri olan Ermenistan’ı kaybetmenin eşiğinde ve eğer Ermenistan’ı bir müttefik olarak tutmazsak, o zaman Rusya’nın dış politikasının perspektifi çok karanlık olacak, bunun ise Kafkasya’da ikinci bir cephenin kurulmasına yol açması ihtimal dışı değil.
Rusya’da tanınmış bir siyaset bilimci, emekli bir diplomat, Moskova İnsani Yardım Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi Bölüm başkanı Nikolay Platoshkin dün benzer bir görüş dile getirdi.
Platoshkin, Ermenistan’ın Laçin Koridoru ablukasını engellememe suçlamalarına yanıt olarak “müttefikiyle aleni bir tartışmaya girmekten daha iyi bir şey bulamayan” Rusya Dışişleri Bakanlığı’nı sert bir şekilde eleştirdi.
“Türkiye, Azerbaycan ve İsrail Rusya’yı küçük düşürmek için her şeyi yapıyorlar.
Şimdi de bunu fırsat bilen Batılı ülkeler Ermenistan’a diyorlar ki, ‘Müttefikleriniz ne işe yarar?
Onlar size ardım etmeyecekler, bize gelin, gerekirse yardım ederiz”,- dedi Platoshkin.
Ona göre, Ermenistan Batı’ya yönelirse Güney Kafkasya’da Rusya’ya karşı bir cephe oluşturulacağı ve o zaman Batı’nın Kuzey Kafkasya’da 90’lı yılları yeniden başlatma fikrinin olabileceği anlaşılmalıdır.
Artık kimse engelleyemez, çünkü Ermenistan yenilecek ve Batı kampına nakledilecek.
Birliklerimizin utanç verici bir şekilde Kafkasya’dan atılacağı gerçeğinden bahsetmiyorum dahi”,- öngörüsünde bulundu siyaset bilimci.
Siyaset bilimci, Rusya’nın Erdoğan ve Aliyev’i etkileme gücü olmadığına inanıyor. Bunun anlamı ise, Rusya’nın Güney Kafkasya’da ikinci bir cepheye sahip olması değil, kendisine karşı ikinci bir cephe açılmasını engellemektir.
Diplomata göre, “bir siyasetçi bir sonraki seçimleri düşünürken, bir devlet adamı gelecek nesli düşünmekle yükümlüdür”, bu nedenle Rus siyasetçilerin Güney Kafkasya’daki duruma ilişkin sözde “pragmatizmi” uygunsuz ve tehlikelidir.
Rusya’nın şu anda Ermenistan’ı terk etmesinin gerçekleştiğini düşünüyor.
Böyle bir çizginin sonucu olarak, Sovyet sonrası ilişkilerin tarihinde ilk kez Ermenistan kendi topraklarında KGAÖ askeri tatbikatları düzenlemeyi reddetti ve bunu ültimatom olmadan sessizce yaptı.
Rusya’nın aksine, Ermenistan’ın hem ikili ilişkiler, hem de KGAÖ çerçevesinde ittifak yükümlülüklerine her zaman sadık kaldığı durum budur.
Diplomat, Paşinyan’ın, “Kremlin’in dostu” olarak kabul edilen rejimi devirmesi nedeniyle, bugün Rusya-Ermenistan ilişkilerine Nikol Paşinyan’ın kişiliği prizmasından bakarak, intikam yoluna girenleri eleştirdi.
“İnsan bu kadar dar görüşlü olamaz.
Paşinyan ne yaparsa yapsın, Paşinyanlar gelir ve gider.
Şimdi milyonlarca Ermeni Rusya’ya bakıyor ve şöyle düşünüyor: “Ruslar bizi şimdi satarsa, gelecekte nasıl yanlarında olabiliriz”.
Buradaki en önemli şey Ermenistan’ın, iç siyasette birbirlerine ne kadar küfür etseler de, Rusya ile yakın ittifak ilişkileri açısından, boş laf düzeyinde değil, her zaman tüm girişimlerinde Rusya’yı destekleyerek, pratikte tüm tarafların aynı yönelimde olduğu tek ülke olmasıdır”,- demektedir diplomat.
Platoshkin, Rusya için en önemli faktör olan, büyük ve etkili bir küresel Ermeni diasporasının varlığına de dikkat çekti..
“Milyonlarca Ermeni yanımızda yaşıyor ve sadece son yıllarda buraya gelenler değil, yüzlerce yıldır buradalar, tarihsel olarak, 30 yıldır Krasnodar bölgesinde yaşayanlar değil, yüzyıllar boyunca aynı Krasnodar bölgesinde, Rusya’da bizimle birlikte yaşayanlar.
Ermeni diasporası dünyanın birçok ülkesinde ve ABD’de son derece etkili ve Rusya’nın Ermeni devleti için rolünü anlayarak ona her zaman sadık kaldı.
Bugün diaspora, Ermenistan’a yardım edecek olanların yanında olacaktır.
Bu ise, görünüşe göre şimdilik Rusya Federasyonu değildir”,- diye özetledi diplomat.
