ANASİYASET

Barış parametreleri

Barış hem kabul edilebilir hem de kabul edilemez parametrelerle mümkündür

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Meclis’te yaptığı konuşmada, bölgemizde istikrarı sağlaması gereken güvenlik sisteminin şu anda yeterli verimlilikte çalışmadığını belirterek, mevcut sistemlerin bozulduğunu veya bozulmakta olduğunu kaydetti.

Bu ise, ek güvenlik sorunlarıyla karşı karşıya olduğumuz anlamına gelir.

Paşinyan, çözüm bulunması gerektiğini söylüyor ancak bu, Ermenistan’ın artık bu sistemleri tamamen değiştirmeye çalıştığı anlamına gelmiyor.

“Stratejik görevimiz, bu deformasyonun neden olduğu zorlukları yönetmek veya bu deformasyonun getirdiği eşitsizliği düzeltmektir.

Ama bunu hangi yöntemlerle ve hangi yollarla yapmak mümkün?

Bir yaklaşım olan genel güvenlik mimarisine yeni bileşenlerin eklenmesi gerektiği yönünde bir hipotez, bir öneri veya bir yaklaşım olabilir, ancak stratejik güvenliği sağlayacak bir gerçek değildir.

Çünkü yeni bileşenler bazı riskleri yönetebilir, ancak karşılığında yeni riskler doğurabilir.

Başbakan güvenlik ve istikrar konusunu kimin sağlayabileceğini sormayı yanlış buluyor.

Böyle bir faktörün varlığı aynı zamanda istikrarsızlık ve tehlike anlamına gelir.

Mevcut koşullarda doğru ifadenin tüm bunları sağlayabileceğini düşünüyor ve yanıt olarak kapsamlı barışı belirtiyor.

Barışa ulaşmanın iki ön koşulundan birinin siyasi irade olduğunu söylüyor.

Paşinyan’a göre diğer bileşen, barışın “parametrelerinin ayrıntılarıdır”.

Hükümetin ilgilendiği yer burasıdır.

“Ermenistan ve Ermenistan milletvekilleri için temelde kabul edilebilir olan parametrelerle barış gerçekçi bir şekilde mümkün olabileceği bir seçenek var ve Ermenistan ve Ermenistan halkı için temelde kabul edilemez olan parametrelerle barışın gerçekçi bir şekilde mümkün olabileceği bir seçenek var.

Bizim görevimiz gerçekçilik, kabul edilebilirlik ve konuya ilişkin duygular ile duygusal arka planı olabildiğince dengeleyebilmek, bunları aynı düzeye ve aynı alana getirebilmektir.

Bunun ne ölçüde mümkün olacağını söyleyemem.

Paşinyan, birkaç gün önce Erivan’ın merkezinde açılışı yapılan “Nemesis” heykelinin etrafındaki kargaşayı bu konu çerçevesinde değerlendiriyor.

Milletvekili Tadevos Avetisyan, Ermenistan’ın, Türkiye’nin taleplerine ne ölçüde boyun eğeceğini ve heykeli kaldırmaya hazır olup olmayacağını veya hava sahasının blokajının kaldırılması veya yeniden açılması karşılığında ekonomik çıkar için başka hangi bedeli ödeyebileceğimizi sordu.

“Egemen bir devlet açısından pek anlayamıyorum, böyle düşünürsek, sözde ekonomik çıkarlar elde etmek için sürekli tavizler vermek zorunda kalırsak, şöyle bir durum elde edilir: Kemal Paşa’nın heykelini dikelim, Türkiye bize ayrıcalıklı ticaret rejimi versin.

Böyle olmaz.

Türkiye’den iki kuruşluk mal getiren birkaç kişinin birkaç kuruş kar veya süper kazanç elde etmesi için egemenliğimizden ve milli çıkarlarımızdan mı vazgeçelim?

Böyle bir şey olamaz.”

Başbakanın “Nemesis” konusunda kısa ve net bir “evet” veya “hayır” yanıtı yok.

Milletvekilinin sorusuna, yüzyılların derinliklerinden örneklerle ya da gelecekteki gelişmeler açısından yanıt veriyor.

“Biz duygusal bir milletiz, fakat bence duygusal bir milletten, devletçi millete dönüşme zamanımız geldi.

Bu kolay bir yol değil, çok zor.

44 gün savaşı öncesi ve sonrası, sizin ve bizim duygularımız size farklı gelebilir, fakat hiçbir şekilde farklı değiller.

Bunu düşünmeliyiz.

Bu köşe taşı, kesişen bir soru.

Şu anda bir yol ayrımında duruyoruz.

Devletimizin olup olmayacağı, nasıl devam edeceğimize bağlı.”

Başbakan ayrıca Azerbaycan’dan göç eden Ermenilerin sorunları hakkında bir çalışma grubu oluşturulmasını ve bu vatandaşların sorunlarını ortaya koymaları ve çözmeleri için yeni ve doğru koşullar oluşturmayı teklif ediyor.

Şimdiye kadar devletin çözümlerinin insani ve sosyal alanda olduğunu, artık sorunu haklar açısından siyasi bağlamda ele almak gerektiğini söylüyor.

Daha fazlasını göster
Ayrıca oku
Close
Back to top button