ANADÜNYASİYASET

Siyaset bilimci: İran’ın, Ermenistan-AB ilişkilerinin yakınlaşması konusunda endişelenmesine gerek yok

Ermenistan-Avrupa Birliği ve genel olarak Ermenistan-Batı ilişkileri gerçekten eşi benzeri görülmemiş bir hacim ve kaliteye ulaştı, çünkü yeni işbirliği alanları veya kenarları belirlendi, dolayısıyla gelişme potansiyeli de var. Bu, ilişkilerde yeni bir aşamanın başlangıcıdır ve Ermenistan, Batı tarafından, otoriter devletlerin çeşitli saldırı ve tehditleriyle yüzleşmek isteyen, demokrasi yolundaki bir devlet olarak algılanmaktadır.

Siyaset bilimci Edgar Vardanyan, “Armenpress”e verdiği röportajda, Ermenistan ile Avrupa Birliği arasında gelişen ilişkilere değinerek bu görüşünü dile getirdi.

Vardanyan, “Batıda Ermenistan’ın kendisini değerler ve medeniyet açısından Batı’nın bir parçası olarak gördüğüne dair bir algı var. Ermenistan’ın son dönemdeki eylemleri, Batı’nın ülkemizin dış politikasında radikal değişiklikler yaptığı inancına varmasını sağladı ve bu politikanın aslında iki ana hedefi var. Birincisi, Ermenistan’ın ciddi güvenlik sorunlarının olması ve bu sorunların ele alınıp çözülmesi için Ermenistan’ın batı sahasında yer alması gerektiği, ikincisi ise dış siyasi değişikliklerin Ermenistan içindeki demokratik reformların derinleşmesine de katkıda bulunacağıdır.” dile getirdi.

Siyaset bilimciye göre AB her şeyden önce siyasi ve ekonomik bir yapıdır, dolayısıyla her şeye rağmen güvenliğimizin güçlendirilmesine nasıl katkı sağlayabileceğini görmemiz gerekiyor.

“Belirli formatları ve mekanizmaları zaten bulduk; bunlardan biri, örneğin, Ermenistan-Azerbaycan sınırında yer alan Avrupalı ​​​​gözlemcilerin misyonu, ki bu da eşi benzeri görülmemiş bir olgudur. Aslında sivil bir misyon olsa da amacı barışı güçlendirmek amacıyla güvenliğe katkıda bulunmaktır.” ifade etti.

Vardanyan’a göre, AB üyesi Fransa’nın, Rusya Federasyonu’nun müttefiki ve aynı zamanda kalkınma potansiyeline sahip Ermenistan ile benzeri görülmemiş bir askeri-siyasi işbirliği geliştirdiği de açıkça görülüyor.

“Fransa’dan silah alıyoruz ve bu ülke son dönemde Ermenistan’a olan derin desteğini çok daha sert bir şekilde ifade etti. Washington’un güvenliğimizi güçlendirmeye nasıl destek olabileceği konusunda ABD ile müzakerelerin sürdüğünü de biliyoruz. Amerika Birleşik Devletleri’nin büyükelçisi geçtiğimiz günlerde bize, örneğin orduya tıbbi yardım sağlamak için zırhlı mobil araçlar sağlayacaklarından bahsetti. KGAÖ’ye resmi ve donmuş katılımın bile Ermenistan’ın Batı ile askeri-siyasi işbirliğinin derinleşmesi açısından belli bir engel olduğunu unutmamalıyız. Belirli sınırlar dahilinde ilişkiler gelişebilir ve belirli bir noktaya ulaşabilir; bunun ötesinde ilişkilerin daha da derinleşmesi, resmi olarak da olsa KGAÖ’de kalmaya devam edip etmeyeceğimize ve Ermenistan-Rusya stratejik ilişkilerini gözden geçirip geçirmeyeceğimize bağlı olabilir.” dedi.

Vardanyan’a göre, Ermenistan-AB ilişkilerindeki yakınlaşma üçüncü ülkelere, özellikle de İran İslam Cumhuriyeti’ne yönelik değil ve İran tarafının bu konuda endişelenmesine gerek yok.

“AB, Ermenistan’ın İran’la oldukça iyi ve derin ilişkilere sahip olduğu gerçeğini de gayet iyi anlıyor. Genelde Batı, özelde ise AB, İran’la ilişkileri geliştirmeye çalışıyor. Batı’ya dahil olmayan her komşu ülkenin, ülkemizin Avrupa Birliği ile yakınlaşmasına ilişkin bazı korkuları olabilir ama bu endişe ve korkular yersizdir. Bu korkuların rasyonel olmadığını göstermeliyiz. AB de bunu göstermeye çalışıyor.” dedi.

Ermenistan-AB ekonomik ilişkilerinin geleceğine değinen Vardanyan, ülkemizin henüz Avrupa ekonomisine tam olarak entegre olmaya hazır olmadığını ancak durumun çok kısa sürede olumlu yönde değişebileceğini vurguladı.

AB ülkeleriyle vize serbestisi konusuna da değinen Vardanyan, 5 Nisan toplantısının sonuçlarına göre belli tarihlerin yer aldığı bir yol haritasının çıkmasını beklediğini ancak bunun gerçekleşmediğini söyledi.

“Bu, hâlâ çözülmemiş sorunların olduğu anlamına geliyor. AB’de vize serbestisi rejiminin uygulandığı diğer ülkelerin deneyimleri var, ancak aynı AB ülkelerinde bu konuda oldukça ciddi şikayetler var çünkü pek çok kişi bu rejimi kötüye kullanıyor ve Avrupa Birliği için sorun yaratıyor. Ayrıca bu konunun AB’de uzlaşı ile çözülmesi gerekiyor ki bu da karmaşık ve uzun vadeli bir süreç, her ne kadar gelecekte bu konunun çözüleceğine inanıyorum.” sözlerine ekledi.

Daha fazlasını göster
Back to top button