Azerbaycan yalanlarla uluslararası toplumu yanıltıyor
Hukuk ve Adalet Merkezi “Tatoyan” Vakfı şu açıklamayı yaptı:
“Azerbaycan Cumhurbaşkanı dün, 21 Eylül 2022’de, açık savaş tehditleri ve şantajlarla Ermenistan’a, özellikle de Sünik’in tamamına yönelik saldırıdan (kuvvet kullanımından) söz etti.
2 yıl boyunca Ermenistan’ın egemen bölgesini yasadışı bir şekilde işgal ettikten sonra sahtekârlık yapıp, 13-15 Eylül 2022’de dahi askeri operasyonlar sırasında işgal etmediklerini iddia ediyor.
Azerbaycan hükümetinin bu politikasının kendine göre bir mekanizmaya sahip olduğunu, uluslararası toplum için net bir şekilde açıklıyoruz.
1. Dünyaya “masum” ve “beyaz” görünmek için barış istediklerini ilan ederler,
2. Ardından mevzilerine Ermenistan veya Artsakh’tan ateş açıldığına dair bariz yalan beyanlarda bulunurlar ve böylece gelecekteki saldırıları “meşrulaştırırlar”,
3. Ardından Azerbaycanlı yetkililer ve “bağımsız” uzmanlar, medya ve telgraf kanalları, bu yalanları organize bir şekilde yaymaya, Azerbaycan’ın gelecekteki provokasyonlarını ve saldırılarını “meşrulaştırırlar”,
4. Yapay “temel” sağlayarak Ermeni yerleşimlerini hedefli saldırılarla yıkar, insanların evlerini yakar, irili ufaklı büyükbaş hayvanlarını çalar ya da öldürürler, aileleri geçimden mahrum bırakırlar,
5. Askerleri ve sivilleri öldürür ve işkence yaparlar, Azerbaycanlı kullanıcılar arasında övgü almak ve Ermeni kullanıcılara zihinsel acı vermek için filme alır ve yayarlar,
6. Azerbaycan hükümeti de bu suçları teşvik eder, mutlak cezasızlık sağlar,
7. ve en önemlisi Azerbaycan hükümeti, eğitimden kültüre her alanda Ermeni düşmanlığını sürdürür.
Nitekim Azerbaycan, gerçek soykırım niyetlerini bir barış perdesi ile örterek ve mümkün olan her şekilde ilerleterek uluslararası toplumu yalanlarla yanıltmaktadır.
Bu nedenle, izleme ve kontrol mekanizmaları da dâhil olmak üzere, acil uluslararası müdahalelere ihtiyaç duyulmaktadır.
Somut garantiler ve hesap verebilirlik olmadığı sürece, Azerbaycan bu politikalarına ve saldırılarına devam edecek ve bu suretle Ermenistan’da güvenliği, demokrasiyi ve insan haklarını sürekli olarak baltalayacaktır.”
