Dağlık Karabağ tüm dünyanın gözü önünde insani bir felaketle karşı karşıya
Biz konuşurken, Dağlık Karabağ’ın 120.000 Ermeni’si, dünyanın geri kalanından kopuk, topyekûn bir abluka altında yaşıyor.
Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan, Almanya Dışişleri Bakanı ile görüşmesinin ardından düzenlediği basın toplantısında, “Bu durum iki aydır devam ediyor.
İnsanların en temel haklarından olan serbest dolaşımdan iki ay boyunca mahrum bırakıldıklarını hayal edebiliyor musunuz?
Dağlık Karabağ tüm dünyanın gözü önünde insani bir felaketle karşı karşıyadır.
Soğuk kış şartlarında neredeyse her gün doğalgaz ve elektrik kesiliyor, ablukanın farklı taraflarında aileler, eğitim hakkından mahrum bırakılan çocuklar, gerekli tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyan ve kavuşamayan insanların canı yanıyor.
Bütün bunlar, Azerbaycan’ın küresel çevre gündemini manipüle etmesi ve 2020 üçlü açıklamasını kabaca ihlal ederek, Dağlık Karabağ’ı dış dünyaya bağlayan tek yol olan Laçin Koridoru’nu kapatması gerçeğinin bir sonucudur.
Laçin Koridoru ablukasının yanı sıra, Azerbaycan silahlı kuvvetlerinin Ermenistan’ın egemen topraklarına işgali ve Dağlık Karabağ’da dayanılmaz yaşam koşullarının yaratılması gibi, diğer saldırgan eylemlerin, tek bir amacı var, Dağlık Karabağ’daki Ermeni nüfusunu evlerini terk etmeye zorlamak ve hatta onları anavatanlarında yaşama hakkından mahrum bırakmak.
Bunu bir etnik temizlik politikası haricinde başka bir şekilde nitelendirmek mümkün değil.
Bu, uluslararası toplumun Dağlık Karabağ halkının hakları ve güvenliği sorununu ele alma çağrılarına Azerbaycan’ın yanıtıdır.
Buna paralel olarak 2021 yılının Mayıs ve Kasım aylarında ve Eylül 2022’de Azerbaycan’ın, Ermenistan Cumhuriyeti’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik saldırısının sonuçları bugüne kadar ortadan kaldırılmış değil.
Uluslararası insani hukuk normlarını ve 9 Kasım tarihli üçlü deklarasyonu ihlal eden Azerbaycan, Ermeni savaş esirlerini ve sivilleri rehin olarak tutmaya devam ediyor ve zorla kaybedilen birçok kişinin akıbeti bilinmiyor.
Azerbaycan’ın kontrolüne geçen topraklarda Dağlık Karabağ’ın Ermeni tarihi, kültürel ve dini mirasının yok edilmesi sürüyor.
Bu bağlamda, Almanya’nın demokrasi, insan hakları ve evrensel değerlerin destekçisi ve AGİT Minsk Grubu’nun bir üyesi olarak, bölgede istikrar ve barışı amaçlayan çabalardaki net konumunu önemsiyoruz”,- diye tamamladı Ararat Mirzoyan.
