Büyükelçi Papikyan AGİT’e bağlı ülkelere Türkiye’nin saldırgan politikası hakkında bilgi verdi
Armen Papikyan, Ermenistan’a karşı silahlı maceraperestliği konusunda Azerbaycan’a açık ve koşulsuz desteğini ifade eden tek ülkenin Türkiye olduğunu vurguladı.
Viyana’daki AGİT Daimi Konseyi’nin 30 Temmuz toplantısında, Ermenistan daimi temsilcisi büyükelçi Armen Papikyan, katılımcı ülkelere Azerbaycan’ın son ateşkes ihlalleri hakkında bilgi verdi ve bunun sonucu olarak Ermeni Silahlı Kuvvetlerinden bir askerin keskin nişancı ateşiyle hayatını kaybettiği ve bir diğerinin de yaralandığını belirtti.
Oturum gündemi, Ermeni heyetinin inisiyatifiyle “Türkiye’nin, Kafkasya’da istikrarsızlık faktörü olarak saldırgan siyaseti ve duruşu” başlıklı konudan oluşmaktaydı.
Armen Papikyan, Azerbaycan-Türkiye ortak askeri tatbikatları gerçekleştirme konusunda Azerbaycan’ın açıklamasıyla ilgili bilgi vererek, tüm bu eylemlerin AGİT Minsk Grubu eş başkanlarının ateşkese kesinlikle uyulması ve provokatif eylemlerden uzak durulmasıyla ilgili açıklamasından birkaç gün sonra gerçekleştiğini vurgulamıştır.
“Bu nedenle, Ermeni tarafı söz konusu ortak askeri tatbikatları bölgedeki gerilimleri artırmayı amaçlayan ortak bir provokasyon olarak görmektedir”, diye belirtilmiştir açıklamada.
Büyükelçi Papikyan, Azerbaycan yöneticilerinin, uluslararası arabulucuların gerginliği azaltmaya ve barış sürecini sürdürmeye yönelik çabalarını hiçe saydığı ve istikrarsızlığın sonuçları için tam sorumluluk taşıdığını vurguladı.
Türkiye’nin rolüne atıfta bulunan büyükelçi, Azerbaycan’ın bu ülkenin koşulsuz desteği olmadan, Ermeni sınırında uzun süre gerginlik sağlayamayacağını belirtti.
Ermenistan, bu düşünceler temelinde AGİT katılımcı devletlerinin dikkatini Türkiye’nin saldırgan politikasına ve savaşçı davranışlarına çekmektedir.
Türkiye’nin Nahçıvan’a geniş çaplı katılımı, bu ülkenin Ermenistan’a karşı davranışını kanıtlamaktadır.
Ermenistan-Azerbaycan sınırındaki son çatışmalarda Türkiye’nin rolü göz ardı edilmemelidir.
Türkiye, Azerbaycan’ın Ermenistan’a karşı silahlı maceraperestliğine açık ve koşulsuz desteğini ifade eden tek ülkeydi.
Daha sonra Büyükelçi Papikyan, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dışişleri ve Savunma Bakanları da dâhil olmak üzere Türk makamları tarafından, uluslararası toplumun sorumlu yöneticileri tarafından yapılan açıklamaların tonu ve içeriğinden keskin bir şekilde farklı ifadelerini sundu.
Ermenistan daimi temsilcisi, Türkiye’nin bu tür açıklamalarla gerginliği teşvik etmenin yanı sıra, Türkiye liderliğinin “tarihi bir misyon” olarak göstermeye çalıştığı, Güney Kafkasya’ya yönelik bölgesel emellerini kanıtladığını belirtmiştir.
Papikyan’a göre, bu yaklaşımlar Ermenistan’a ve Ermeni halkına Ermeni Soykırımı’nı anımsatmakta ve Ermeni halkı ve yetkililerin endişesine neden olmaktadır.
Türkiye’nin, Dağlık Karabağ konusundaki davranışına da değinerek, bu ülkenin AGİT Minsk Grubu üyesi olmakla birlikte, sürekli olarak yıkıcı rol oynamış olduğuna da değinmiştir. Türkiye’nin, Dağlık Karabağ çatışmasının düzenlenmesi sürecinde Azerbaycan’ın maksimalist yaklaşımları ve bu ülkenin provokatif ve tek taraflı tutumuna destekle barışçıl sürece zarar vermekte olup, çatışmanın düzenlenmesiyle ilgili herhangi bir sürece katılımının imkânsız olduğunu kanıtladığını belirtmektedir.
