ANASİYASET

Rusya aldatıldı

Siyaset bilimciye göre Rusya, Türkiye ve Azerbaycan ile işbirliği yaparak aldatıldığını anlamıştır

Siyaset Bilimi Doktoru, Profesör Garik Keryan’a göre, Türkiye ve Azerbaycan ile işbirliği yapıp, aldatıldığının farkına varan Rusya, Artsakh konusunda daha Ermeni yanlısı bir konuma vurgu yaparak, yaklaşımını kademeli olarak değiştiriyor.

Garik Keryan, Moskova’nın, AGİT Minsk Grubu Batılı ortakları Fransa ve ABD ile Artsakh’ın statüsü de dâhil olmak üzere, ciddi anlaşmazlıkları olmasına rağmen bunun gerçekleştiğini kaydetti.

Rusya, Ermeni yanlısı bir pozisyona doğru ‘sürüklenmeye’ başladı.

Yani Rusya da, “Henüz sorun çözülmedi, daha statü belirleyeceğiz” vs. demektedir.

Bu da şu soruyu akla getiriyor: Rusya neden daha Ermeni yanlısı bir yaklaşıma “sürüklenmeye” başladı ve bu bağlamda, AGİT Minsk Grubu sürecinin yeniden canlandırılması konusunda Rusya, Fransa ve ABD arasında belirli bir uzlaşmaya varıldı?

Bu sorunun da bir cevabı var.

Ruslar, Artsakh konusunda Türkiye ve Azerbaycan ile işbirliği yaparak çok büyük, ilkel bir hata yaptılar”,- diyen Garik Keryan, Rusya’yı 300 yıldır aldatan, Rusya’nın çıkarlarına aykırı hareket eden ve Rusya’yı her seferinde arkadan vuran Türkiye’nin,  Moskova ile işbirliği formatı elde edebildiğine, bir tarihçi ve siyaset bilimci olarak hayret ettiğini belirtmektedir.

Garik Keryan’a göre Moskova bunu, Türk hükümetinin nükleer santral, Güney Akım doğalgaz boru hattı, S-400 uçaksavar füze sistemleri ve Suriye konusunda verdiği tavizler gibi, Rusya’dan aldıklarını hesaba katmadan, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nu “Kırım Platformu” zirvesine katılmak üzere Kiev’e gönderip, “Kırım’ın Ukrayna’nın ayrılmaz bir parçası olduğu” açıklaması yaptırdıktan sonra anladı.

“Artsakh meselesinin bizim için olduğu kadar, Ruslar için de Kırım meselesi acı vericidir.

Kırım onlar için kutsaldır ve bunca yıl sonra, Rusya nihayet Kırım’ı geri almayı başarmışken, bir Çavuşoğlu çıkıp, “Kırım Rusya’ya ait değil, Türkiye Kırım’ın Ukrayna’ya iade edilmesi için her şeyi yapacaktır” deme hakkında olduğunu düşünüyor.

İşte Rusya’nın tepkisi burada başladı ve Ruslar, önce savaşın böyle bir sonuçla bitmesine izin vererek, sonra da Türk etkisinin Güney Kafkasya’ya girmesine izin vererek, hata yaptıklarını anladılar.

Azerbaycan konusunda da aldandılar.

Moskova’nın ana hedefi, Azerbaycan’ı Avrasya entegrasyon bölgesine çekmekti.

Aliyev de her seferinde pazarlık yaparak, “Karabağ sorununu çözün, geleceğim” diyordu.

“Çözümden” sonra gelmediğini, tam tersine Azerbaycan’ı kaybettiklerini gördüler”,- dedi siyaset bilimci.

Keryan’a göre, bir paradoks gibi görünmekle birlikte, bugün Artsakh meselesinin derinlemesine görüşülmesi için savaş öncesine göre daha uygun koşullar yaratılmıştır.

Tek sorun, Azerbaycan tarafını müzakere masasına oturtmanın çok zor olacağıdır.

“Müzakere masasında artık sadece Artsakh’ın statüsü meselesi kaldığından, bana öyle geliyor ki, Azerbaycan hiçbir koşulda müzakere masasına oturmayacak.

Eşbaşkanlar aniden, Dağlık Karabağ Özerk Bölgesi’nin toprak bütünlüğünün yeniden sağlanması konusunu ortaya atarlarsa, bu durumda Hadrut ve Şuşi’nin ortak bir idari birimde birleştirilmesi gerekir, bu durum, onlar için bir etki kaybı anlamına gelir.

Bu nedenle Azerbaycan ve Türkiye görüşmelere meyilli olmazlar.

Konuşurlar, o yana bu yana çekerler, savsaklarlar, aynen müzakere sürecinin 26 yıldır savsaklandığı gibi”,- demektedir siyaset bilimci.

Garik Keryan’a göre, Azerbaycan’ın ciddi yaptırımlara maruz kalmaksızın Artsakh’ın statüsünü tanıması söz konusu değildir.

Üstelik uzmana göre, sadece birkaç gün içinde sonuç verecek “çok ilginç ve etkili yaptırımlar” vardır.

Azerbaycan’ın Minsk Grubu temelinde müzakerelerin yeniden başlatılmasını kabul edip etmeyeceğini bilmek istiyorsak, öncelikle Türkiye’nin bu konudaki tutumunun ne olduğunu öğrenmeliyiz, çünkü Garik Keryan’a göre Azerbaycan Cumhuriyeti, artık çoktandır bağımsız bir devlet olmayıp, Türk himayesi altında bulunan bir bölgedir.

“Azerbaycan’ın masaya oturup oturmayacağını bilmek istiyorsanız, soruyu değiştirip, Türkiye’nin masaya oturup oturmayacağını sormalısınız.

Türkiye ise, bildiğiniz gibi hiçbir şeyi umursamıyor.

Gerektiğinde Amerikalılara da karşı geliyor ve Amerika hiçbir şey yapamıyor.

Bu yüzden de, görüşmeleri ya savsaklayacak, ya kandıracak, ya da hiç gelmeyeceklerdir”,- dedi siyaset bilimci.

Daha fazlasını göster
Back to top button