Erivan ve Ankara’dan yapılan açıklamalar, beyan edilmeyen süreçlerin var olduğunu gösteriyor
Ermenistan Ulusal Meclisi eski milletvekili, Azerbaycan uzmanı Tatevik Hayrapetyan, son dönemde Ermeni vektöründe, Türkiye’den bazı olumlu sinyallerin varlığına dair konuşmalara rağmen, karşı tarafın açıklamaları ve eylemlerinin hiç de iyimserlik yaratmadığını belirtmektedir.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 25 Ağustos’ta bir dizi ülkenin büyükelçileriyle yaptığı görüşmede, “Dağlık Karabağ’ın işgalinin sona ermesinden sonra kalıcı barış için koşulların yaratıldığını” duyurdu ve “Ermenistan bu şansı yakalarsa Ankara gerekli adımları atacaktır.
Bölgenin yapıcı bir yaklaşıma ihtiyacı var. Anlaşmazlıkların olduğu durumlarda dahi komşuluk ilişkileri toprak bütünlüğüne ve egemenliğe saygı temelinde geliştirilmelidir. Bu yönde hareket etmeye hazır olduğunu belirten Ermenistan’ın yeni hükümetine başarılar diliyorum”,- dedi.
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan 27 Ağustos’ta “Türkiye’den bazı olumlu sinyaller var, bu sinyalleri değerlendireceğiz, olumlu sinyallere olumlu sinyallerle karşılık vereceğiz”,- dedi.
“Kaşatağ bölgesinde Türk-Azerbaycan ortak askeri tatbikatları devam ediyor.
En hafif tabirle, Ankara’dan gelen olumlu sinyaller ile gerçek eylemler arasındaki farkları teyit eden başka göstergeler de var.
Şu aşamada açıklanmayan başka süreçler de var”,- dedi Hayrapetyan.
Hayrapetyan’a göre, Ermenistan ile Türkiye arasındaki ilişkileri normalleştirmeye yönelik geçmişteki başarısız girişimler dikkate alındığında, Ermeni-Türkiye ilişkileri oldukça karmaşık bir bölgesel politika örneğidir.
Buna göre, Erivan ve Ankara arasındaki sorunlar çok katmanlı ve Ermeni-Türkiye sınırının açılması meselesiyle sınırlı değil.
Bu bağlamda Hayrapetyan, Erivan’daki ilgili birimlerin Ankara yönünde atılan adımların olası tüm risklerini ve sonuçlarını dikkate alarak, hesapladıklarını umduğunu ifade etti.
Ermenistan, Rusya ve Azerbaycan liderlerinin 9 Kasım 2020 tarihli üçlü açıklamasının 9. maddesinin (bölgedeki tüm iletişim engellerinin kaldırılması) varlığını dikkate alan Hayrapetyan, Ermenistan ile Türkiye arasındaki süreçleri oldukça mantıklı buluyor.
Üstelik ona göre, bu noktanın uygulanmasına yönelik çalışmalar şimdiden başladı.
Uzmana göre sorun, Ankara’nın Erivan’a yeni bir önkoşul paketi sunması.
Azerbaycan’ın bu arka plana karşı mevcut politikası hakkında yorum yapan Azerbaycan uzmanı, bunun Artsakh’taki Rus askeri varlığının gayrı hukuki ilan edilmesini amaçladığını belirtti.
Ona göre bugün Bakü, Rus barış güçlerinin Artsakh’tan çekilmesi için zemin yaratmak amacıyla her türlü çabayı gösteriyor.
“Barış güçlerinin Artsakh halkı için fiziksel güvenlik garantisi, ihtilafın kapsamlı siyasi çözümü ve Artsakh’ın statüsünü belirleme ihtiyacı konusunda AGİT Minsk Grubu Eşbaşkanlarının açıklamaları, Bakü’nün açıklamaları ve niyetlerinin ruhuna ve mantığına aykırıdır.
Rus barış gücünün varlığı, soydaşlarımızın fiziki imhası ve vatanlarından kovulmasını önleme konusunda başlıca garantidir.
Bakü’nün ihtilafın çözümünü tam da bu şekilde gördüğü açıktır”,- dedi Hayrapetyan.
