ANASİYASET

100 yıllık dersler: Kars Antlaşması’ndan 9 Kasım ilanına

Ulusal Bilimler Akademisi’nde iki günlük uluslararası bir “Ermenistan ve bölge, dersler, değerlendirmeler, perspektifler” konferansı düzenleniyor. Radiolur’a göre konferansın amacı, geçmişe onlarca yıl öteden bakmak, bugün tekrarlanan tarihi hataları görmek ve direniş yollarının neler olduğunu anlamaktır.

Yüz yıl önce, 16 Mart 1921’de Moskova’da ve 13 Ekim 1945’te Kars’ta imzalanan Rus-Türk anlaşmasına göre, kale şehir Kars, ateş açılmadan Kemalist Türkiye’ye teslim edildi. Tarihi Ermenistan toprakları Nahçıvan Azerbaycan’a geçti ve aylar sonra Türkler Ararat bölgesini girip, Ararat bölgesini talep ettiler. Birkaç yer adı değiştirilerek, aynı durum 44 günlük savaştan sonraki durumu anlatmak için kullanılabilir. Ermenistan Cumhuriyeti Ulusal Bilimler Akademisi’nde 100 yıl önce imzalanan Kars ve Moskova anlaşmalarını tartışıyor․ Uluslararası Konferans “Ermenistan ve bölge, dersler, değerlendirmeler, perspektifler” başlıkla devam ediyor.

“Mevcut durumla paralellikler kurmak ve tarihin 100 yıl sonra nasıl tekerrür ettiğini anlamak istiyoruz. 100 yıl önce Azerbaycan çıkarlarını Türkiye ile koordine etti, genel olarak Türkiye Azerbaycan’ın çıkarlarını temsil etti ve Ermenistan kendisini diplomatik izolasyonda buldu.

Ashot Melkonyan, 1921 ve 2021 yılları arasında paralellikler çiziyor. Kars ve Moskova anlaşmalarından sonra Türkiye’nin hırsı, ikinci Artsakh savaşından sonra Azerbaycan’ınki gibi arttı. Azerbaycan askerleri Mayıs ayından bu yana Gegharkunik ve Syunik’te.

“O zamanlar sınırlarla ilgili başka sorunlar da vardı, Türkler, Ararat idari bölgesinin zaten kendilerine bağlı olan Nahçıvan’a ilhak edilmesini talep ettiler, ancak en azından bu konuda Sovyet Rus heyetinin temsilcisi Yakov Ganetsky bizi savundu, ve bu gerçekleşmedi” dedi akademisyen.

Cumhuriyeti Ulusal Bilimler Akademisyeni Ruben Safrastyan, “100 yılda olup bitenler incelendiğinde, bölgenin artık yeni bir statüko için mücadele ettiği söylenebilir” diyor.

Ancak akademisyene göre bölgedeki oyuncular açısından durum 100 yıl öncekiyle aynı değil. Akademisyen, “Dış politikada doğru pozisyon alma ve silahlı kuvvetlerin eski haline getirilmesi konuları bir önceliktir” dedi.

Daha fazlasını göster
Back to top button