ANASİYASET

Stoltenberg’in ziyareti, önleyici ve stratejik

Stoltenberg’in Ermenistan ziyareti, önleyici ve stratejik öneme sahipti

Kuzey Atlantik Paktı Örgütü (NATO) Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in Ermenistan ziyareti önleyici ve stratejik önem taşıyordu.

Siyaset bilimci Gurgen Simonyan, “Armenpress” ile yaptığı röportajda, “Kuzey Atlantik İttifakının Ermenistan ve Gürcistan’ı ortak devlet olarak gördüğü açıktır.

Ziyaret, Azerbaycan’ın Ermenistan’a karşı “Zengezur Koridoru”nu ele geçirmek amacıyla, Tavuş’ta geniş çaplı bir savaşla başlayacak ve Sünik’e kadar uzanacak olan bir provokasyonun hazırlanması nedeniyle bu dönemde gerçekleşti.

NATO Genel Sekreteri’nin Ermenistan ziyareti, bu bağlamda stratejik öneme sahipti, çünkü hem Ermenistan’a büyük bir kapı açmış, hem de bizi NATO’ya kimin kabul edeceği konusundaki şüpheleri ortadan kaldırmıştır”,- diyen Simonyan, Stoltenberg’in belirli bir soruyu yanıtlarken manevra yapmadığı yönündeki tutumuna değinerek, Ermenistan’ın hala prosedürlerden geçmesi gerektiğini, Ermenistan’ın iç gerçeklerinin kendi standartlarını karşılaması gerektiğini, Ermenistan’ın çatışmaları çözmesi gerektiğini söylemediğini, sadece Ermenistan’ın şu veya bu ittifakta yer alması meselesinin Ermenistan’ın karar vermesinin NATO için kabul edilebilir olduğunu belirtti.

“Yani Kuzey Atlantik İttifakı bize açık ve üyelik konusunda bizim karar vermemiz gerekiyor.

Burada sorun zaten içimizde, güvenlik sistemimizi ne kadar geliştirip, yapılandırmak için doğru adımları ne kadar anlayıp atacağımızdır.

Çeşitlendirme, mevcut olanı korurken, diğer bazı güvenlik sistemleri arasında paralellikler kurulması ve Ermenistan’ın güvenlik sisteminin aslında parçalanması anlamına geliyor.

Askeri-siyasi ittifak içinde olmamız, tam bir güvenlik sistemine sahip olduğumuz anlamına gelmiyor.

Olanaklarımızın kapsamını genişletmek için bundan kurtulmamız gerekiyor, bu nedenle şu anda Ermenistan’ın varoluşsal bir sorunu çeşitlendirme değil, yeni bir güvenlik sistemi inşa etme sorundur”,- dedi Simonyan.

Yıllar önce iki NATO sekreteri daha Scheffer ve Rasmussen’in Ermenistan’ı ziyaret ettiğini, ancak bu kadar heyecan yaratmadığını dile getiren siyaset bilimci, bu ziyaretlerin, Rusya ile derin ve kapsamlı ilişkilere sahip olan Ermenistan yetkilileri döneminde yapıldığını söyledi.

“2020’den sonra durum kökten değişti, Rusya’nın politikası ortaya çıktı, bunun sonucunda da Ermenistan’daki Rus nüfuzu azaldı.

O dönemde güvenlik sistemiyle ilgili yanılsamalar vardı ve bölge Rusya’nın nüfuz alanı olarak görülüyordu.

Bugün durum böyle değil, özellikle 2022’den bu yana Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırganlığı bağlamında tüm nüfuz alanları tartışmalı.

Bu yüzden Batı’nın eski metropollere yönelik destekleme politikası, Rusya’da acıyla kabul ediliyor.

Bu konuyu eşit şekilde değerlendirmemiz gerekiyor çünkü Batı, Kafkas dağlarının güneyindeki bölgelere giriyor ve Rusya’nın yeni olguları hesaba katması gerekiyor.

Bağışıklık sistemimizi güçlendirmemiz ve daha dirençli olmamız gerekiyor”,- diye iddia eden Simonyan, Ermenistan Başbakanı’nın, Erivan’ın NATO ile işbirliğinin üçüncü ülkelere veya kendi bölgemize yönelik olmadığı yönündeki görüşüne katılıyor.

“Bu işbirliği, saldırı emelleri gerçekleştirmeyi değil, yalnızca bir savunma politikasını uygulamayı amaçlıyor.

Ermenistan ile Kuzey Atlantik İttifakı arasındaki karşılıklı temaslar, İran’ın askeri ve siyasi çıkarlarına aykırı olamaz, bu çıkarlar Türkiye NATO’ya katıldığında ihlal edilmiştir.

Ayrıca Ermenistan, Türkiye ve İsrail’in oradaki varlığının, İran için varoluşsal bir sorun oluşturduğu Dağlık Karabağ üzerindeki kontrolünü de kaybetti.

Ermenistan’ın NATO ile işbirliği İran’ı tehdit edemez, Rusya için de bir tehdit olamaz, çünkü o ülkenin sorunu, Kafkas sıradağlarının güneyindeki bölgelerle değil, Doğu Avrupa iledir.

Sorun, var olup olmamakla ilgilidir.

Yanlış bir strateji sonucunda Rusya bölgemizde olmayabilir”,- diye tamamladı siyaset bilimci.

Daha fazlasını göster
Back to top button